Komşularım

Hermes

Sarı bir kediyim görüldüğü üzere, Garfield kuzenim olur hatta renklerimi benden çaldığı da söylenir, Maviş azılı düşmanımdır nerede ne zaman olduğu fark etmez çok kötü tıslarım, pençelerim zaten bahçede çok zaman geçirdiğimden tırnaklarımda keskidir, evde bir kardeşim ve iki de dostumla yaşarım.

yoda

Hermes’in kardeşi benim, hayır bir şey kastettiğimden değil, bilin diye söyledim, Maviş’ten bende hazzetmem. Hermes gibi tıslamam ben direk patilerim, mahallede de zaten en babayiğit benim. Kelebek gibi uçar arı gibi sokarım, dinlemem.

kraliçe

Evin en sakiniyim, okşanmaktan hiç hoşlanmam tırmalarım, beni kendi halimde uzaktan sevin, biraz yaş aldım o yüzden evden pek çıkmamaya, kuytu köşelerde kalmaya çalışırım, Maviş’in en iyi anlaştığı komşusu olsam da biraz üstüme gelince patilerim, çabukta yatışmam ona göre.

gece

Evin en akrobatiği benim, ne zaman hangi kapalı kapıyı yada çekmeceyi açacağım belli olmaz, Maviş’le ortak tek yanım avcı olmamdır, acımasız bir kuş avcısıyım, evden kaç iskelet topladılar ben hatırlamıyorum. Maviş’le hiç anlaşamam diğer ev arkadaşlarım gibi patiler, kaçarım hemen.

Hakkımızda Bilmedikleriniz

Sevimli can dostlarınız olabiliriz…

Türkçeye muhtemelen Arapçadan geçen kedi adı neredeyse evrenseldir ve pek çok dilde aynı sözcüğün varyasyonları şeklindedir: İngilizce cat, Bulgarca kotka, Polonyaca kot, Arapça qitt (erkek kedi) vs. Kedi sözcüğü muhtemelen Afrasya (Hami-Sami) kökenlidir.Buradan Latinceye ve diğer Avrupa dillerine yayılmıştır. Latincede MS 75 yılında catta şeklinde, Bizans Yunancasında MS 350 yılında katta şeklinde görülür. MS 700’lü yıllarda Avrupa’da, yine Latince kökenli ve kedi anlamına gelen feles sözcüğünün yerini alarak, yaygın şekilde kullanılmaya başlanmıştır.

Antik kökenleri tam olarak bilinmese de evcil kedinin kökenleri en az 9.500 yıl öncesine, Orta Doğu‘da ziraatin başladığı dönemlere kadar gider. Güney Kıbrıs‘ta bir insan iskeletinin yanında bulunan bir kedi iskeleti aynı döneme denk gelir. Çin’de bulunan yaklaşık 5.300 yıllık fosil kayıtlarına göre de günümüzün evcil kedisi cüssesinde kediler ziraatle uğraşılan bölgelerde tahılla beslenen kemirgenleri avlıyorlardı. Bu bulgulara dayanılarak kedilerin, zararlıları avlamaları için, çiftçiler tarafından beslendikleri veya varlıklarına müsaade edildiği düşünülür. Kediler Çin’de 5. ve 6. hanedanların döneminde (yak. MÖ 2465-2150) kutsal sayılmakla birlikte, bu dönemde henüz evcil olup olmadığı kesin olarak bilinmez. Kediler, muhtemelen, tahılları korumaktaki etkinliğini fark eden Antik Mısırlılar tarafından evcilleştirilmiştir. Kedilerin evcilleştirildiğine dair en güvenilir bulgular, MÖ 1500 tarihinden sonrasına rastlar.

Mısır antik Dünya’nın tahıl yetiştiren en büyük alanı oldu. Hasat edilen ürünleri saklamak üzere devasa tahıl ambarları inşa edildi. Bu durum fareleri, sıçanları ve vahşi kedileri kendine çekti. İnsanlar, kedilerin, farelerle baş etmeleri maksadıyla kediyi teşvik etmeye başladılar. Kediler, kemirgen popülasyonunu kontrol etmede çiftçilere çok yardımcı oluyorlardı. Belli bir süreç sonunda vahşi kediler, yaklaşılabilir, nazlı ve nihayetinde bakılabilir hayvanlar oldular. Kediler kendilerine olan ilgiyi, sevgileri ve bağlılıklarıyla ödüllendirdiler.

Zaman içerisinde Mısırlılar kediye tapmaya başladılar. Rahipler, bir kediyi kasten veya kazara öldürmenin cezasının ölüm olacağını beyan ettiler. Persler, Mısırlılarla olan savaşlarında, Mısırlıların kedilerini yücelttiklerini bildiklerinden canlı kedileri siper olarak kullandılar. Mısırlılar kedilerinin ölümleri üzerine derin bir yasa girdiler. Kediler ölümlerinden sonra mumyalandı ve kutsal yeraltı mezarlarında saklandı. Binlerce mumyalanmış kedi Mısır’da yapılan kazılarda ortaya çıkarılmıştır.

Evcil kediler ve en yakın ataları, 38 kromozoma ve yaklaşık 20,000 gene sahiptir. Kedilerde, insanlardaki doğuştan metabolizma bozukluklarına benzeyen, yaklaşık 250 adet kalıtsal genetik bozukluk tespit edilmiştir. Memelilerin metabolizmalarındaki yoğun benzerlik, kedigillere ait birçok hastalığın insanlar için geliştirilen genetik testler ile teşhisine imkân tanır.

Kedilerin ayak yapıları hep ileriye gitmek için evrilmiştir. Geri geri gidebilirlerse de zorlanır. 230 kemikten oluşan iskelet sistemi insanınkinden oldukça farklı olup iskeletler arası oluşumlar vücudun esnemesine izin verecek şekildedir.


Ortalama değerler esas alındığında yetişkin erkek kediler 3,5 ile 7 kilogram arasında olurken, dişi kediler 2,5 ila 4,5 kilogram arasındadır. Uzun kuyruklu cinslerde kuyruklar ortalama 30 santim, baştan kuyruk sokumuna uzunluk 46 santim, yükseklikleri ise 23–25 cm civarındadır. Dişi kedilerin boy uzunluğu 50 cm’ye kadar çıkabilirken erkek kedilerde 70 cm’yi bulabilir[15]. Maine Coon gibi iri türdeki evcil kedilerde boy uzunluğu 1 metreye varabilir. Ortalama kedi ömrü 15 yıldır. Ancak kediler iyi bir beslenme ile 20 yıldan fazla yaşayabilirler.